
Nasıl Tanıştınız?
Emmie ile Erasmus öğrenci değişim programı ile ODTÜye geldiği sene ikimizin de ortak tanıdıkları vasıtasıyla tanıştık.
Hazırlık Aşaması?
Askerliğimi bitirdikten sonra en yakın 5 arkadaşımla Doğu gezisine çıkmıştık. Turumuzun en güzel duraklarından biri olan Gaziantepde çok eski bir pasajda gezerken dükkanların birinde ‘Magic Box (Sihirli Kutu) yazan levha dikkatimi çekti. Dükkan sahibine sihirli kutunun özelliklerini sordum. O da bana, neden açmayı denemiyorsunuz, dedi. Tabii ki kutuyu ilk elime aldığımda açamadım ama açılış tarzı beni çok etkilemişti. Sonuçta kutuyu hediye olarak Emmieye almaya karar vermiştim. Ona nasıl evlenme teklifi edeceğimi düşünürken aldığım sihirli kutu aklıma geldi. Eve dönmeden önce yüzüğü alıp bu kutunun içine koymaya karar verdim. Evlenme teklif etmek kolay değil, düşündüm ki tek zorluğu ben çekmeyeyim, Emmie de uğraşsın biraz. Bir Cumartesi sabahı Emmie kahvaltı hazırlarken kutuyu yatağın üstüne bıraktım ve bulmasını bekledim. Kutuyu bulduğunda içinde onun için bir hediye olduğunun farkındaydı ama acaba neydi? Beş dakika kadar uğraştıktan sonra yavaş yavaş ona yardım etmeye başladım ve en sonunda kutuyu açtığında içindeki yüzük kutusunu buldu. Bana baktığında gözleri dolu dolu olmuştu, ben de içindeki kutuyu alarak dizlerimin üstünde ona evlenme teklif ettim. Evet diz çöktüm!!!
Düğün Mekanınızı Nasıl Seçtiniz?
Ben Ankarada doğup büyüdüm. Emmie de Hollandalı. Fakat ikimiz de İstanbulu gerçekten çok seviyoruz. Tabi hep tatil için geldiğimiz için böyle düşünüyor olabiliriz. Ancak ikimiz de gördüğümüz bir çok şehir arasında İstanbul kadar büyüleyici olanını görmedik. Seçeceğimiz mekanın tarihi bir yer olmasını istiyorduk çünkü ikimiz de tarih seviyoruz. Aynı zamanda deniz kenarında olması da bizim için önemliydi. Bu kriterlere göre araştırmaya başladık ve dugun.com gibi web sayfalarından seçtiklerimizden bir kaçını ziyaret ettik. Fakat bir türlü anlaşamadık bu mekanlarla.Sonunda Anadolu yakasındaki tek tercihimiz olan Ajia Hotelle anlaştık.
Diğer Detaylar
Fotoğraf çekimleri için Hidiv Kasrına gitmiştik. Tam fotoğraflarımız çekilirken çok sevdiğimiz bir aile dostumuz da gizliden gizliye bizim fotoğraflarımızı çekiyordu. Tam onlara doğru yaklaştığımızda “Lütfen çekmeyin, ayıp oluyor” gibi agresif bir çıkışta bulunduk. Fotoğrafçımız Selin Hanım (En Mutlu Gunum) bizim onları tanıdığımızı bilmediği için, yok canım önemli değil ceksinler tabii, demeye başladı. Daha sonra onlarla biz selamlaşınca olayın perde arkası ortaya çıktı.